26 Haziran 2016 Pazar

Kore Dizileri Kapışıyor (Seviyor Sevmiyor,No:309,Yüksek Sosyete)


Diziler birer birer sezon finaline girdikçe yaz dönemi için yeni diziler yayınlanmaya başladı.Çoğu da Kore dizisinden uyarlama olunca bir iki bir şey yazmak istedim bende.İlk önce Seviyor Sevmiyor'la başlayayım.She Was Pretty'nin uyarlaması olan Seviyor Sevmiyor'un Kore dizisinden uyarlama olduğunu duymayan kalmadı sanırım.Duymayan kalmışsa bile olay akışından olsun,sahneler olsun,bir objeye odaklanıp her şeyi onun üzerinden yürütülmesinden olsun bariz bir şekilde belli ediyor kendini zaten.
Dizinin Kore versiyonu She Was Pretty'i ise malesef daha önce izlemedim.Sadece ilk bölümüne baktım.Gerçektende denildiği gibi birebir alıntı mı acaba diye...İzledim ve gördüm ki bir kaç ufak şey haricinde her şey aynı! Dizinin,Kore versiyonunun birebir aynısı olmasından çok memnun kaldım.Çünkü bizimkiler zaten gayet entrikalı Kore dizilerine biraz daha entrika katınca iyice çekilmez hal alıyor.
Oyunculara gelirsek,başrolde Zeynep Çamcının olması çok doğru bir tercih olmuş.Bir oyunculuk bu kadar doğal olabilir! İlk başlarda instagramda baya bir tepki almıştı Kore hayranları tarafından.Fakat kendisi tepki göstermek yerine olayı çok iyi idare etti.Hayranlarla birlikte olup komik komik hatta çoğu zaman Korevari paylaşımlarda bulunuyor.Çok tatlı kız yahu^^




Bir diğer uyarlama ise No:309.Kore versiyonu ise ''Fated to love you'' idi.Bütün bölümlerini izlemiştim ve çok da sevdiğim bir diziydi.Türk versiyonuna baktım da başrolde ki Furkan Palalı aşırı derece donuk geldi bana.Kore versiyonunu izleyenler bilirler ki Lee Gun karakteri tam bir çılgındı! Hele bir Lee Gun kahkahası vardı ki..Unutabilene aşk olsun! :)) Bu donukluğun büyük bir sebebinin senaristler olduğunu düşünüyorum.Zira her dizinin başrolünde muhakkak Burak Özçivit karizması ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.Fakat Kore dizilerinde başroller,genelde çatlaklar ve gayette eğlenceli ve güzel işler çıkıyor bence.


Senaryoda da değişiklikler yapılmıştı.Yapılan değişikliklerden hoşlanmadığım bir durum vardı ki;başroldeki kızımızın annesi kızının  evlilik dışında zengin birinden hamile kaldığını öğrenince göbek atıyor bir de tebrik etmediği kalıyor.Kore versiyonunda ise annenin ilk tepkisi kızı pataklayıp namusunu temizlemek için zengin mi fakir mi diye bilmeden adamla evlendirmeye çabalıyordu.Hangisi Kore kültürü hangisi Türk kültürü bilemedim ben? Bir de bizim versiyonda rakip olan kuzenin çirkin ve şişman(bize öyle lanse edilen) olan karısından çocuk yapma çabası ve entrikalarından da hoşlanmadım.Bu şekilde izlenmiyor mu derseniz,izlenir fakat bir Fated To Love You kadar etkisi olmaz diye düşünüyorum.


High Society'i izlemedim.Star'da başlayan uyarlaması Yüksek Sosyeteyi bir beş dk izleyeyim dedim fakat sıkıldığımdan daha fazla dayanamayıp kapadım.Instagram'da haberini görüp aynen buraya yazıyorum.İsimlerden zaten uyarlama olduğu belli oluyor.Nasıl olduklarıyla ilgili bir fikrim yok..Türk versiyonunu izleyeneniz beğeniniz var mı?




Benim en büyük umudum ise My Girl'ün uyarlaması olan Aşk Yalanı Sever'di.Fakat anladığım kadarıyla dizi reyting kurbanı oldu ve artık yayınlanmıyor.İlk bölümünü izlemiştim ve birebir aynısıydı.Her zaman My Girl'ün Türk versiyonu olacağını düşünüyordum.Başrolde şeker mi şeker bir kız ve Antalya'da bir portakal bahçesine izin almadan girdiği için başroldeki erkeğin onu kovalama sahnesi....Jeju adasındaki sahnelerden dolayı Antalyaya takmıştım :))Zihnimde şekli buydu.Fakat başroldeki kız orjinal versiyondaki kadar aktif,neşeli bir tip değildi.Ortada Antalya falanda yoktu.Birkaç habere baktımda dizi düşük reytinglerden dolayı final kararı almış.

Yayınlanan uyarlamaları göz önüne alırsak hem karakter seçimi olsun hem senaryo uyarlaması olsun Seviyor Sevmiyor'un bu kapışmada galip geleceğini düşünüyorum.Zaten No:309'la aynı gün yayınlanıyor ve reytingleri daha yüksek.Bakalım bunu sürdürebilecekler mi? Yoksa kış sezonuda devam edip senaryoyu darma duman mı edecekler göreceğiz :)







22 Haziran 2016 Çarşamba

Koreli Erkekler Gerçekten Romantik mi? #Güney Kore'de Gözlemlediklerim


Kore dizilerinde sürekli izleyip duruyoruz birbirinden duygusal,birbirinden romantik sahneleri...Kızı sırtında taşımalar mı dersin,başını omzuna yaslamalar,arkadan sarılmalar mı dersin? Peki gerçekte de Koreli erkekler bu kadar romantik mi? Koreye gittiğim dönemde her şeyi o kadar ayrıntısıyla inceliyordum ve dikkat ediyordum ki hem blogumda paylaşma fikri beni heyecanlandırıyor hem de benim için apayrı olan bu kültürü incelemek mutluluk veriyor,hiçbir şeyi kaçırmak istemiyordum.Bu zamana kadar hafızamda tuttuğum detayları sizlerle de paylaşmanın vakti geldi de geçiyor bile :)

Koreli erkekler dizilerdeki gibi gerçekte de romantik mi sorusuna benim cevabım:Evet,romantikler..
Bu kanıya nereden vardın diyecekseniz en basitinden gözlemlediklerimden başlayayım.Bir kere Güney Kore zaten başlı başlına  ''Sevgililer Ülkesi'' diyebiliriz.Eğer yalnız Güney Koreye giderseniz kendinizi dışlanmış hissetmeniz çok normal.Bunların sebepleri ise;

Birincisi;Güney Kore'de ''couple''kıyafetler modası söz konusu..Sevgililer baştan aşağı birbirleriyle aynı kıyafeti giyiyorlar.Sayısını bir iki tane zannediyorsanız, kesinlikle yanılıyorsunuz.Bununla Güney Kore'de o kadar çok karşılaştım ki size anlatamam.Bizim taş fırın Türk erkeklerinin çoğuna bunun teklif edildiğini bile düşünemiyorum.Gerçi yine bu konuda esnek davranan erkekler gördüm son zamanlarda o da instagramda falan..Çok da haklarını yemeyeyim.
Koreye dönersek,aile boyu bu akımı gerçekleştirenler bile görmüştüm.Mesela bu ailede olduğu gibi;


Kendimi kestim fotoğraftan.. Sorry :) Bu şirin aile hepside aynı tişörtü giymişlerdi ve o kadar tatlılardı ki.Rahatsız etmemek adına kimseyle fotoğraf çekinemeyen ben utana sıkıla sormuştum bu aileyle çekinebilmek için..Fakat bebiş bir türlü rahat durmadı.Babası kafasını sabitlemeye çalıştı biraz.Ondan böyle bir poz oldu :D
Aile boyu bunu yapan ''Instagram fenomenleri''nden başka yolda böyle kaç kişi gördünüz? Allah aşkına söyleyin :))

İkincisi ise;erkeklerin kızların çantalarını taşıması.Evet bunu da o kadaaarr çok gördüm ki Güney Kore'de.Tabi ki bizim taş fırın erkeklerinin sergileyemeyecekleri bir davranış örneği daha..Ellerine alsalar bile bir an önce kurtulmak için can atarlar.Çünkü erkek adama yakışmaz neticede değil mi?Aslına bakılırsa zaruri olmadıkça erkeklerin kadınların çantasını taşımaları taraftarı ben de değilim ama yine de teklif edilmesi,o kadar da ''erkeklik gururunu çizecek''davranışlar olmadığını düşünmeleri bile hiç fena olmazdı herhalde.

Üçüncüsü;ellerde güllerle,çiçeklerle dolaşan erkekler..Göğsünü gere gere elindeki gül buketini sevgilisine doğru götüren adamı hala anımsıyorum Seul'ün bir caddesinde.''Vay bee'' demiştim cidden.

Dördüncüsü;bizzat şahit olduğum erkeğin kızın tabağındakileri ayıklayıp,kesip kıza geri uzatması..Evet kız belki kendi tabağındaki balığı ayıklayabilir bir sorun olmaz ama çok naif bir düşünce değil mi??

Beşincisi;özel günleri unutmamaları.Buna en çok sosyal medya hesaplarında rastladım diyebilirim.Zar zor hatırlanan doğum günleri de değil.Koreliler ilişkilerinin 100. günü.200.günü gibi günleri de kutluyorlar.Sevgililer günü haricinde tabi ki.

Bir de benim kanaatim şu ki,Türk erkeklerinde kim olursa olsun ''bir ilişkide kız her zaman bir adım geride durması gerekir''mantığı yatıyor.Fakat Güney Koreli erkeklerin tam anlamıyla ''ilişkide kız erkek eşitliği'' fikrini taşıdığı hatta ''kızın üstünlüğü'' fikrini taşıdığını bile söyleyebilirim.Kızın üstünlüğünden kastım ise erkeklerin aşırı değer vermesi,hatta kaybetme korkusu yaşadıkları için el üstünde tuttuklarını kastediyorum.Gerçekten çok yakın gözlemlerimden bunları söylüyorum emin olabilirsiniz.Zaten instagram ve diğer sosyal medya hesaplarında farkettiyseniz Koreli erkek&Türk kız ilişkileri sayıca patlak vermiş vaziyette.Kızlarımız Güney Kore'ye akın akın gidiyorlar valla..Tabi ki dizilerin bunda büyük etkisi var ama erkeklerin davranış biçimleriyle de çok çok fazla alakası var emin olabilirsiniz.

Yazının başında paylaştığım resmi de gizli gizli çektim.Han Nehri kenarında tahminimce liseli bir çift (couple kıyafeti de olabilir) almışlar bilgisayarlarını,yiyeceklerini uzanmışlar duvar dibine kimseye de aldırış etmeden takılıyorlardı öyle:)

Bu arada blogumun sayfa görüntülemesi 100.000 olmuş.Beni takip eden,okuyan,zamanını ayıran herkese çok teşekkür ediyorum.Hepinizi çok seviyorum <3 :)








20 Haziran 2016 Pazartesi

8x4 Pure Parfüm Deodorant-Ürün Tavsiyesi


Sıcaklıklar iyice bastırmışken dışarıya çıkmak adeta bir işkence.Ramazan gerekçesiyle ve yılın en sıcak günlerini yaşadığımızdan dolayı dışarıya çıkma işlerini minumuma indirmeye çalışıyorum.Çalışıp,oruçlu olanlara da Allah'tan kolaylıklar diliyorum.Çalışmamamın tek iyi yanı ramazanda evde olmam sanırım :)

E haliyle bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şeylerden bir tanesi de deodorant. Kullandığım,memnun olduğum bir ürünü sizlere tanıtmak istedim.Reklam değil kesinlikle onu belirteyim :)

Eskiden deodorant yerine Roll-on'ları kullanıyordum.Fakat giysilerimde leke bıraktılar.Sonrasında deodorant kullanmaya başladım.Epeyce bir süredir de ''Playboy Lovely'' ürününü kullandım.Onun kokusunu da çok seviyorum fakat hem kokusundan sıkıldım hem de biraz daha fresh bir koku istedim.Birçok ürün de şeker içerikliydi.Belki parfümlerde bir nebze ama deodorantlarda şeker kokusuna katlanamıyorum.Birçok ürünü denedim ama istediğim tarzda bir şey bulamamıştım.En sonunda reyonda 8x4'ün deodorantlarına rastladım.İki tanesini beğenmiştim aslında.Bir tanesi Ocean Fresh(Lotus Çiçeği,Nilüfer ve Şeftali) diğeri ise Pure(Zambak,Karpuz ve Deniz yosunu).Bu çıkardıkları yeni seri sanırım.Daha önce görmemiştim.Bu sefer ''8x4 Pure'' olanını seçtim ama bittiğinde diğerini de alacağım. Açıkçası Pure'un içeriğine baktığımda deniz yosunu ve karpuzun olmasını biraz garip karşıladım ama gerçekten çok güzel ve fresh bir koku.Pudrasız olduğu için de giysilerinizde leke bırakmıyor.
Kısacası ben kullandım ve memnum kaldım.Eğer deodorant alacaksanız ve ne alacağınıza karar veremiyorsanız sizin için bir öneri olabilir :)









19 Haziran 2016 Pazar

Çarpan Kalp Origamisi(Kağıt Katlama Sanatı)-Babalar Gününe Özel El Yapımı Hediye Fikri



Hediyeleşmeyi çok seviyorum.Özellikle el yapımı olan hediyeler vermeyi ayrı bir seviyorum.Emeğimi katarak yaptığım hediyeyle karşı tarafın daha mutlu olacağını düşünüyorum.Hiçbir zaman da yanılmadım :) Aslında el yapımı hediye almayı da sevebilirim ama bu zamana kadar öyle bir şey olmadı O.O Hep arkadaşlarım hazıra kaçmışlar galiba.Belki de benim gibi böyle şeylerle uğraşmayı sevmiyorlardır bilemiyorum :)

Çarpan Kalp Origamisini çook uzun bir zamandır paylaşmayı düşünüyordum(Blogu kurduğum andan itibaren bile olabilir ki üstünden 3 sene geçti!0.0).Bugün babalar günü olunca da babacığıma böyle bir hediye hazırlamak istedim.''Ben ne anlarım bunlardan?'' dese de gönülden kopan bir hediye sonuçta değil mi? :)


Ne yalan söyleyeyim biraz meşakkatli oldu bu yazı.Tek tek resimleri çektim ve ayrıntıları kaçırmamaya çalıştım ki iyi anlayabilesiniz diye.Sonra bir de editledim,yükledim derkeenn umarım gün bitmeden ''Yayınla'' butonuna basabileceğim! :)


Malzemeler
Karton veya elişi kağıdı
Makas



Daha önce elişi kağıdı  kullanırken bu sefer karton kullandım.Çok da güzel oldu.Tam da kalp atışları duyuluyor pıt pıt diye :) 
Kartonu kare biçiminde,istediğiniz büyüklükte kesebilirsiniz.Bundan başka makasa ihtiyacımız olmayacak zaten..


Sonra bu şekilde ikiye katlıyoruz.


Sonra bir daha ikiye katlıyoruz.


Kağıdımızı açıyoruz.Bu katlamalarda ki amaç işaret ettiğim çizgileri oluşturmak.


Katladığımız yerdeki çizgilerden şaşmadan ikiye katladığımız haline getiriyoruz tekrardan.



Fotoğrafta gördüğünüz gibi orta çizgiyi dikkate alır bir şekilde yanlardan üçgen yaparak katlıyoruz.


Diğer tarafı da aynı şekilde katlayınca bu şekilde duruyor.Bu arada farkettim de ellerim tombik çıkmış galiba :)) Oysaki kesinlikle öyle değil sevgili okuyucu..Tamamiyle makinenin azizliği.Valla bak :P



Şekli hiç bozmadan arkasını çevirin.Orta çizgiyi dikkate alacak ve üçgen olacak şekilde sol tarafı katlayın.


Aynı işlemi sağ taraf içinde yapın.Bu şekilde gözükecek.


Arkası ise bu şekilde gözükecek.


Yanlardan küçük üçgenler olacak şekilde katlayın.




O küçük kıvırdığımız üçgenleri açıyoruz.


Aradaki kağıdı yukarıya doğru katlıyoruz.



Kalp atışlarını yapabilmemiz için arkadaki tutacağımız yer olacak burası.Burayı da katlıyoruz.


Tekrar fotoğraftaki gibi üçgenler katlıyoruz.Her iki taraf tabiki..


O katladığımız üçgenlerin ortalarından bir küçük üçgen daha katlıyoruz.


İki fotoğraf öncesi katladığımız üçgenleri fotoğrafta olduğu gibi arka kısıma doğru sıkıştıryoruz.Merak etmeyin.Çok az kaldı! :) (Bu arada ben kalbi çevirmiştim ama siz daha iyi anlayın diye bu şekilde yükledim.)


Son olarak da iki yandan küçük üçgenler katlıyoruz.



Veeee işte kalbimiz hazırr *.*


Arkasından bu şekilde tutup,sıkarsanız...


...Kalbimiz pıt pıt diye atmaya başlayacak! :))


Çok tatlı değiller mi sizce de??*.*



Diğer küçük olanı da annem için yaptım :) Valla ne yalan söyleyeyim çok uğraştım bu yazı için.Uzunca bir süre bilgisayar başında olduğumdan da sırtımda bir ağrı kendini belli etti.Katlarken bu kadar uğraşmadım kesinlikle.Ama olsun değdi bence.Güzel bir şey çıktı ortaya.En azından bugüne yetiştirebildiğim için sevindim:)
Siz de ben yapamam,edemem diye düşünüyorsanız,öyle düşünmeyin kesinlikle.Bir deneyin bakalım.Kağıtları düzgün bir şekilde katladıktan sonra hiçbir sorun çıkmıyor.El emeği,göz nuru bir hediye.Sadece Babalar Günü için değil her zaman,istediğiniz kişiye yapıp,hediye edebilirsiniz.
Dilerseniz ortasına istediğiniz bir yazıyı yazabilirsiniz.



 Tam da yazıya uygun aklıma gelmişken şu müziği de ekleyeyim buraya :) Hatırlayanlar?:)






18 Haziran 2016 Cumartesi

En Çok Para Kazanan Koreli Aktörler ve Aldıkları Ücretler

Zenginin parası,züğürtün çenesini yorarmış.Benimkisi de o hesap.Türk aktörlerin bölüm başına aldıkları dudak uçuklatan ücretleri biliyoruz.Korelilerin aldıkları ücretleri görünce,''bizimkilerde neymiş?'' diyebilirsiniz.

10.Lee Joon

Lee Joon'u listede görmek epey ilginç geldi bana.Kendisini Mblaq'ten tanıyorum ama oturupta bir dizisini izlemişliğim yok.Lee Joon ''Heard It Through The Grapevine'' adlı dizisinde bölüm başına yaklaşık 10 milyon Won (25 bin TL) almış. Oyunculuğunun iyi olduğunu biliyordum ama yine de bölüm başına bu kadar ücret alması şaşırttı beni.Lee Joon gruptan ayrıldıktan kısa bir süre sonra da grup dağılmıştı zaten.Desenize Lee Joon boşuna bırakmamış grubu.

9.Kim Woo Bin

Kim Woo Bin,''The Heirs'' dizisinin ikinci erkek karakteriydi.O dönemde epeeeeyy! bir hayran kitlesi oluşturdu kendine.Fakat ben herkes gibi kendisinden pek etkilenemedim.Belki de dizideki karakterinden kaynaklanıyordur.Woo Bin bölüm başına yaklaşık 50 milyon won (125 bin TL) alıyormuş.Bizim paralara dönüştürünce rakamlar bir hayli büyüyor değil mi? :)) Woo Bin'in,Suzy ile birlikte oynadığı ''uncontrollably fond'' adlı yeni diziside yakında çıkacakmış.

8. Ji Chang Wook
Empress Ki,Healer gibi dizilerden tanınan Chang Wook'da bölüm başına yaklaşık 50 milyon won alıyormuş.

7.Lee Jong Suk

Secret Garden'da tanışıp daha sonra hiç izlemediğim oyunculardan.''Doctor Stranger''ın ilk bölümünü izlemiştim aslında.Sonra devamı gelmedi niyeyse.Tekrardan listeme alayım bari :) Jong Suk,bölüm başına yaklaşık 60 milyon won(150 bin TL) alıyormuş.

6.Lee Seung Gi


''My Girlfriend is Gumiho''da görüpte Seung gi'yi sevmeyenimiz var mı acaba? :) Strong Heart programında da çok şekerdi.Geçen senelerde Türkiye'ye gelmişti.Tekrar gelse keşke..Lee Seung Gi,bölüm başına yaklaşık 70 milyon won(175 bin TL) alıyormuş.
Küçük dilimi bu noktadan sonra yutabilirim sanırım.Rakamlar dehşet değil mi?O.O

5.Lee Min Ho


Oppama gelmiş sıra*.*(30 yaşına gelince de sürdürecek miyim bu ergenlik tavırlarını merak ediyorum!)
Min Ho'cuğum en son dizisinden (The Heirs) yaklaşık 70 milyon won almış.Seung Gi'yle aynı ücreti almasına şaşırdım.Min Ho daha popüler geliyordu bana.Yeni dizisiyle bu rakam katlanmıştır gibi geliyor.

4.So Ji Sub


Kore'nin Johnny Depp'i So Ji Sub,bölüm başına yaklaşık 80 milyon won(200 bin TL) alıyormuş.Yeteneğini ve diğer ücretleri göz önüne alırsak hiç şaşırmadım! 

3.Jo In Sung


Bu adam neden bana hep So Ji Sub'ı andırıyor? Benzemiyorlar bile! Karizmatiklik falan mı acaba?(Kore dizisi izlemeyenlerin şaşırdığına adım gibi eminim.Çünkü hepsi çekik ve hepsi aynı değil mi?-_-) Jo In Sung'da,''It's Okay,That's Love''da bölüm başına 80 milyon won almış.

2.Hyun Bin

Hyun Bin'in Secret Garden'dan sonra popülaritesinin tavan yaptığı kesin!''Hyde,Jekyll and me''de bölüm başına yaklaşık 100 milyon won almış(250 bin TL).Benim bundan sonrasına kalbim nasıl dayanır bilmiyorum.Adam iki-üç bölüm oynasa Türkiye'ye gelse daha da hiç çalışmasa gül gibi geçinir gider valla..

1.Kim Soo Hyun

Veeeee geldik birincimize.Son dönemlerde yıldızı epey parlayan Kim Soo Hyun bölüm başına yaklaşık 100 milyon won(250 bin TL) alıyormuş.Aslında Hyun Bin'le aldıkları ücretler aynı olmasından da iki birincimiz var diyebiliriz.Fakat Kim Soo Hyun'un Kore'de nereye gitseniz çarşaf çarşaf panolarda,reklamlarda karşınıza çıkmasından da popülerliği belli oluyor.Şöhretini ''The Moon That Embraces the Sun''da ki başarısından sonra ''My Love From Another Star''la da iyice taçlandırmıştı.Her ne kadar ''Producer'' fazla sevilmese de bence de gerçekten Kim Soo Hyun şu an Kore'nin bir numarası..O ağlamaları bile yeter! *.*




Bu arada istatistiklere bakıyorum da yazılarımı okuyan birçok kişi olmasına rağmen yorum yapılmıyor.Lütfen güzel yorumlarınızı esirgemeyin ki ben de kendim de yazma şevki bulayım değil mi ama?:)