27 Haziran 2015 Cumartesi

Güney Kore'de aldığım kırtasiye ürünleri



Güney Kore denilince ilk akla gelenlerden biri de sevimli kırtasiye ürünleridir.Ben de oraya gitmeden evvel bütçemin belli bir kısmını bu ürünlerden alabilmek için ayırmıştım.Gittiğim de ise her yerde bu ürünlerden satan yerler olacağını(kpop ürünleri gibi)düşünmüştüm.Fakat gelin görün ki Kore'de bulunduğum bir hafta içerisinde son güne kadar! hiç böyle bir yere rastlamadım.

Son gün''hay Allah hiç de kırtasiyeci ya da mağaza gibi bir şey göremedim'' diye üzülürken,Seul'de bir cadde de neyse ki bir mağaza bulduk.Mağaza 3-4 katlı bi yerdi ve kırtasiye ürünleri,mutfak gereçleri,bakım ürünleri satıyordu.Fiyatları ise o kadar uygundu ki..Çoğu ürün 1.000 won kadardı.Onların 1 lirası gibi düşünün.Anlayacağınız Kore'nin 1 milyoncusuydu :) Mağazadan çıkarken kocaman bir paketle çıkmıştım.Bir de diğer elimde de aldığım kozmetik ürünleri de olunca otele kadar canım çıkmıştı!
Mağazanın ismi ''daiso''ydu.İnternet üzerinden satışı var mı bilmiyorum ama çok uygun ürünleri vardı.Eğer oralara yolunuz düşerse de bu mağazaya kesinlikle uğrayın.


Neden herşeyleri bu kadar tatlı bilmiyorum ama orada kendimi zor tuttuğumu söylemeliyim.Bagajda yük sınırı yüzünden de bir çok ürün arasında tercih yapmak zorunda kalmıştım :(


Baksanıza herşeyleri çok şirin! Bu ortada ki fotoğraf albümü,soldaki ayıcıkta aslında bir ayna :)


Kırtasiye alışverişimin büyük! bir kısmını daiso'dan yapmıştım ama bu sevimli minik defterleri Namsan Kulesi'nden aldım.Orada Namsan kulesiyle namı diğer Seul kulesiyle alakalı bir çok ürün vardı.Bir ara inşallah onu da anlatırım..


Koreli kız ve kraliçe bacımlar nasıllar? :) Gerçi altlarında ''Made in China'' yazsada bu kızlar Koreli sonuçta! :)


  Benim aldıklarım ise resimde de görüldüğü gibi defterler,kalemler,çerçeveler,albümler,biblolar,ayna,küçük notluklar,hediye paketleri,mektup zarfları,kurdele,kartpostallardı :)

Anlayacağınız valizde taşınabilecek ve yük sınırını da geçmeyecek şekilde alabildiğim kadar ürün almaya çalıştım ama o tercih yapma olayı çok sinir bozucuydu.Keşke bagaj sınırlaması olmasaydı da istediğimiz kadar ürün alabilseydik.Kendi eşyalarım,kozmetik ürünleri,kpop ürünleri derken kesin yük sınırını geçtim diye düşünürken tartılınca Allah'tan tam da ucu ucuna denk düşmüştü.

Sizde benim gibi böyle kırtasiye ürünlerini sever misiniz?Yoksa sadece ben mi böyleyim?:)








26 Haziran 2015 Cuma

Film tavsiyesi: Veer Zaara



Hayırlı ramazanlar :) Nasıl geçiyor ramazan? Rabbim oruç tutan herkese kolaylıklar versin,oruçlarını kabul etsin inşallah..

Son zamanlarda bir çok film izledim ama bloga yazma fırsatı bulamadım.İzlediğim Veer Zaara filmi de çok hoşuma gidince sizinle de paylaşmak istedim.Belki güzel bir film arıyorsunuzdur,tavsiye etmiş olayım.

Veer Zaara


Bollywood'da ''king'' olarak ilan edilen Shahrukh Khan filmlerine müptelalığım hala devam ediyor.Bu gidişle çektiği bütün filmleri tek tek izleyip bitireceğim.

Ver Zaaranın da afişleri sürekli karşıma çıkıyordu ama bir türlü izlemek istemiyordum.Afişlerde falan acılı bakışlardan vs. duygusal bir film olduğunu düşünüp ağlamaklı bir ruh haline girmek istemiyordum ama keşke böyle düşünmeseymişim.Evet duygusal sahneler var özellikle sonlara doğru sizi şöyle bir dağıtıyor ama o zamana kadar birçok hint filminde olduğu gibi şarkılı,danslı eğlenceli kısımları da vardı.

Veer,Shahrukh Khan'ın filmde ki ismi,Zaara ise kızın ismi.Onu da Preity Zinta oynuyor.Veer Hindistanlı ve hava kuvvetlerinde çalışıyor.Zaara ise Pakistanlı ve bir siyasetçinin kızı.Filmde sınırlar ötesi bir aşk anlatılıyor anlayacağınız.

Zaara'nın babası kızını,kendisi gibi zengin bir ailenin oğluyla evlendirmek istiyor ve nişan yapıyorlar.Zaara'nın çok sevdiği bir büyüğü vefat etmeden evvel vasiyet olarak küllerini savurmak için Hindistan'a götürmesini istiyor.Zaara da milleten habersiz Hindistanın yollarına düşüyor ve otobüs kazası geçiriyor.Veer,helikopterle kurtarma işinde olduğundan Zaara'yı kurtarıyor.Olay bunla bitmiyor tabi cengaver,cesur yürek Shahrukhumuz nam-ı diğer Veer,kızın haline acıyarak''bu kız yabancı ellerde bir başına napar?'' diye düşünerek kızı ulaşacağı yere kadar götürüyor.Sonrasında ise olaylar olaylar..



İşte filmde bittiğim bir replik! Kaç kişi bu dünyada gerçek anlamıyla böyle büyük bir söz edebilir? Yaşadığımız dönemlerde bozuk para gibi ilişkiler harcanırken,canını feda edebilecek kadar sevmek kaçta kaçımızın yapabileceği birşey?

Filmde sadece bu sözlerle bitmiyor tabi ki sonrasında ne badireler atlatıyorlar birlikte.Adamın kız için yaptığı fedakarlıkları görünce etkilenmemek elde değil.Acaba cidden böyle sevgiler var mı? ya da daha önceden yaşanmış mı? çok merak ediyorum. Shahrukh Khan genelde bu tip karakterlerde oynadığı için ve cidden rolünün hakkını verdiği için boşuna ''king'' lakabını almamış diyorum.

Ben filmden çok etkilendim hatta etkisinden de çıkamadım birkaç gün :) Kesinlikle size de tavsiye ediyorum.Eminim beğeneceğiniz bir film olacak.







11 Haziran 2015 Perşembe

MBLAQ'in üç kişilik geri dönüşü:8.mini albüm MIRROR


MBLAQ sonunda yeni albümlerini çıkardılar.Fakat bu kez bir farkla;Lee joon ve Thunder'ın gruptan ayrılmasından sonra 3 kişi olarak karşımızdalar.

Çıkış şarkıları albümün de ismini aldığı mirror şarkısı..Ben şarkıyı dinledim ve beğendim.Tabi ki G.O'nun kadife gibi sesi döktürüyor yine.Parçada ara ara yaptığı çıkışları çok güzel olmuş.Mirror, slow bir parça ve sözleri giden sevgilinin ardından yazılmış gibi.Fakat benim burada bir eleştirim olacak ki;yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde,Mblaq'in bu tarz bir şarkıyla tekrar çıkış yapmaları bana göre bir hata.Smoky Girl gibi bir parçayla tekrar o eski kitleyi yakalamışken tekrar düşüş yaşayacaklarını düşünüyorum.Bu da bir diğer şirketlerinin uygulamış olduğu yanlış politika.Ayrıca Mblaq'in yaptığı açıklamaya göre albüm ilk başta böyle tasarlanmamış.Çünkü diğer üyelerin ayrılacakları tam belli değilmiş ve onlar ayrıldıktan sonra albümü tekrardan düzenlemek zorunda olduklarını söylemişler.Mirror şarkısı ''ayrılık'' temalı olduğu için de gruptan ayrılanlara atfen olduklarını açıklamışlar.. 

Onun dışında,Mir'e griye dönük sarı saçlarını yakıştırdım.G.O'da albüm hazırlığında sakal bırakmış ama tepkilerden dolayı kesmek zorunda kalmış.



Diğer iki üyenin yokluğu parçada aranıyor mu? ya da bariz bir kötü sonuç mu derseniz? Cevabım hayır olacak..Çünkü eskiden de Thunder'ın ses olarak gruba hiçbir şey katmadığını düşünürdüm ama programlardaki renkli kişiliğini severdim.Joonie'nin ise sesini severdim.Fakat özellikle Seungho'yla ses tonlarını birbirine çok yakın bulurdum.O yüzden şarkı da bir olmamışlık göremedim ama tabi ki sürekli beş kişi olarak gördüğüm bu grupta diğer iki üyeyi gözlerim epey aradı.

Thunder hesabından Mblaq'i desteklediğini belirtirken Joon'dan ise bildiğim kadarıyla bir ses çıkmadı.
Aslında bir tarafımda onlara kızgın.Çünkü bana göre ikisi de grubun gidişatını görüp mali anlamda daha karlı işlere yönelmek istediler.Halbuki oyunculukla şarkıcılığı aynı anda yürüten yüzlerce insan varken..Bir taraftan da şirkete ben bile sinir olduğumdan haklı bulduğum da oluyor da neyse..Ben Mblaq'in bu şekilde dağıldıktan sonra SS501'e olanların aynısı olacağını düşünüyorum.Görüşüm bu yönde olsa da inşallah uzun yıllar yine müzik yapmaya devam ederler.


Bir anlamda da kendimi şanslı hissediyorum.Mblaq'in 5 kişi oldukları son zamanlardaki konserlerinin birine katıldığım için...Bu konser olduktan sonra da bir kaç konser yaptılar ve sonra dağıldıklarını duyurdular.Bu fotoda sahnenin ilerisindeydiler ama sonradan dibimize kadar gelmişlerdi.Nasıl heyecanlıydım nasıl mutluydum.Belki dağılmazlar diye düşünüyordum..Eskiden bana sen oralara gideceksin de böyle bir fırsatın olacak deselerdi asla inanmazdım.İşte her şey Allah'ın takdiri..

Koreden kendim aldığım ve bana imzalanmış şekilde gönderilen iki tane de Mblaq albümüm mevcut.Bu yeni çıkan albümü de alabilsem keşke ama internetten siparişlere de güvenmiyorum:( 


Şarkıyı dinlemek isterseniz buraya tıktık..

Ayrıca hiç üşenmeyip türkçe çevirisini de yaptım.Diğer sitelerde türkçe sözlerini göremedim.Bence sözlerine bakın.Cidden amerikan şarkılarının aksine duygu yüklü sözler.Bence beğeneceksiniz..

MBLAQ-MIRROR-Türkçe sözleri

Yeniden bugün,boş bir odada
Sadece saatin sesini duyuyorum.
Bir başka anlamsız gün geçiyor..

Hatta gülümsemek bile anlamsız geliyor.
Her şey boş geliyor.
Ne yapmalıyım?Ne yapmalıyım?

Hiçbir söz söylemeden,beni terkettin.
Sana kalbim o kadar çok inandı ki..ama şimdi kırıldı.
Hala canım yanıyor
Çünkü sana diğerlerine inanmadığım kadar çok inandım.
Yaralarım şimdi daha büyük.
Ama bir özür bile dilemedin.

Aynanın karşısında,kendini görüyor musun?
Her şey yolundaymış gibi gözüksen de,farkına varacaksın.
Sana herkesten daha fazla değer verdim.
Bu çok canımı yakıyor.Ne yapmalıyım?Hayır..

Her şey sensiz yolundaymış gibi davranacağım.

İyiymişim,mutluymuşum gibi davranıyorum.
Herkes bana seni soruyor
Bilmiyorum ama eminim sende her şey yolundadır..
Çok meşgulüm,yapılacak çok şey var
Seni düşünecek vaktim yok
Üzerimdeki fazlalıklardan kurtuldum.
Sonunda ne olduğumu biliyorum
Sonunda yarın parlamaya başlayacağım
Sende dikkatli olmalısın,benim hakkımda konuştuklarını duyuyorum.
Sahte davranışlarını sonlandır.
Bana her zaman yalan söyledin ve beni terk ettin.
Muhtemelen bana geri dönmek isteyeceksin
Ama şimdi benim sana ihtiyacım yok.

Hiçbir şey söylemeden beni terk ettin.
Bu birbirmize ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor.
Şimdi kalbindekileri anlıyorum
Birbirimize herkesten çok daha fazla benzerdik
Bu yüzden yaralarım bu kadar büyük.
Bir özür bile dilemedin.

Aynanın karşısında,kendini görüyor musun?
Her şey yolundaymış gibi gözüksen de,farkına varacaksın.
Sana herkesten daha fazla değer verdim.
Bu çok canımı yakıyor.Ne yapmalıyım?Hayır..

Deliler gibi gülüyorum.
Sonra birşey yokmuş gibi davranıyorum
Günlerim böyle geçiyor.

Herkes üzgün göründüğümü söylüyor.
Hatta herşey yolundaymış gibi davransam da..
Yaşlı gözlerim yüzünden kalbimdekileri gizleyemiyorum.
Günler geçtikçe seni unutacağım.
Ama kalbim hala acıyor.Ne yapmalıyım? Hayır..

Sensiz herşey yolundaymış gibi davranacağım..












6 Haziran 2015 Cumartesi

''Hyde,Jekyll and me'' dizi tanıtımı ve yorumu


Sonunda Binnie'nin yeni dizisini bitirdim.Aylardır diziyi bitirme hayalleri kuruyordum ama bir türlü de vakit bulamıyordum.Ahhh nerde o eskiden 2-3 günde bitirdiğim diziler :)

Benim en sevdiğim Kore dizisi Secret Garden'dır.Orada Kim joo won karakterini oynayan Hyun bin'in oyunculuğuna ise biterim.Diziyi izleyip bitirdiğimde bende etkisi hala geçmemişti ki tekrar tekrar izleyip duruyordum.Hatta oyuncuların yeni yapacakları dizileri dört gözle bekliyordum.Ha ji won o sıralar King2 hearts'ı çekmeye karar verirken,Hyun bin de askere gitme kararı almıştı.Ben de etkisi şok tabiki!Kore de askerlik 2 sene sürüyordu.Yani tam 2 sene boyunca hiç bir dizisi,filmi olmayacak demekti bu! Evlat acısı gibi koydu bu tabiki ama bağrımıza taş koyduk,bekledik.Napacaktık el mahkumdu.

Sonra Hyun bin askerden döndü ama bir süre daha dizi yapmadı.Hyde,Jekyll and me dizi tanıtımları dönünce dört gözle beklemeye başladım.Sonunda hasret bitmişti.Diziyi izleyip bitirince de sadece ''işte Hyun Bin farkı!'' diyorum:)


''Benim gibi bu gamzeli gülüşü özleyenler el kaldırsın :)''

Hyde,Jekyll and me ,aslında konusunu Dr.jekyll ve Mr Hyde adlı romandan almış.Başrolde ki Go seo Jin (Hyun bin) çoklu kişilik bozukluğu hastası.Çocukluğunda yaşadığı bir olay yüzünden kendinden başka bir karakter olan Robin'i ortaya çıkarmış.Anlayacağınız iki karakteri var ve bu karakterler birbirlerinin yaşadıklarını hatırlayamıyor.Tek bir vücutta iki farklı kişilik..Go seo jin çekilmezin,somurtkanın önde gideniyken,ortaya çıkan Robin ise güleryüzlü,esprili bir kişilik.Tam bir zıtlar anlayacağınız.

Yapımcılar,senaristler oturup düşünmüşler böyle değişik bir karaktere olsa olsa kim olur diye.Tabiki Hyun bin'i seçmişler.Aslına bakarsınız Hyun Bin'in bu role seçilmesindeki en önemli etken Secret Garden'daki asansör sahnesi olduğunu düşünüyorum.


Hyun bin bir röportajında başkaları tarafından ''Bu asansör sahnesini senden daha iyi oynayacak biri olduğunu düşünmüyorum ''dendiğini söylemişti.Bu yeni dizide ise ilk başlarda Go Seo jin'den Robin'e dönüşürken aynı şekilde zorlanmaları oluyordu ve gerçekten bir farklılık görünmüyor.Cidden o sahnede acı çektiğini düşünüyorsunuz.O kadar güzel oynuyor ki..

İtiraf edeyim bazen izlerken ara ara saçma buldum.İki farklı kişilik olduğu için çok fazla yapmacık geldi.Hani dizilerde ikizleri oynayanlar aslında tek bir kişi olur da ''siz kimi kandırıyonuz be'' dersin.Onun gibi birşey aslında.Ama aslına bakarsak diziler,filmler hep bir kurgunun,hayal ürünün üzerine kurulu.Yani öyle şeyler yaşanması olağan.Sonuçta herşey kurgulanmış.Ama biz yine de bir gerçeklik mi arıyoruz nedir? :) Hyun bin de bu tarz psikolojik rahatsızlığı olan kişileri oynamayı seviyor.Bir sonra ki dizisinde nasıl birşey olacak çok merak ediyorum :)




Kore dizilerinin olmazsa olmazı ''Sırtta taşıma sahnesi'' :) Dizideki Ha na'yı canlandıran Han ji min'i sevdim.Role yakıştığını ama Binnie'ye yakışmadığını düşünüyorum:P Dizide Robin bir süre ortalıkta yokken Ha na sayesinde tekrar ortaya çıkıyor.Sonra kaçınılmaz büyük aşk tabi ki.Siz Ha na yerinde olsaydınız napardınız? Yani sevdiğiniz kişinin birbirinden tamamiyle farklı iki karakteri olsa,sanki farklı iki kişiymiş gibi..Tepkiniz ne olurdu? Uvvv çok zor bir soru cidden değil mi ? :) Hadi tembellik yapmayın.Pamuk eller klavyeye.Yorumları bekliyorum :)