10 Eylül 2013 Salı

Rüzgar gibi geçti ''Musicbank İstanbul 2013''



Merhabalar :)
 
Bloğumu açtığımdan beri hiç bu kadar ara verdiğim olmamıştı.Ama bunun bir sebebi vardı.Eğer bloğumu takip ediyorsanız ne tür bir MBLAQ hastası olduğumu az çok anlamışsınızdır.Daha önce üyeleri tek tek tanıtmıştım hatırlarsanız..
Bundan dolayı Musicbank İstanbul'u iple çekiyordum ve sonunda heyecanlı bekleyişim son buldu ve çok şükür kanlı canlı üyeleri görme,canlı canlı seslerini duyma olanağına sahip oldum :)) Bütün programlarını izlediğim,hepsini ayrı ayrı sevdiğim üyelerle ve aramızdaki binlerce kilometreyi düşünerek,gün gelecek ki aynı binanın içinde olacağız ve göz göze geleceğiz...Aklımın ucundan geçmezdi.O anki heyecanımı,mutluluğumu tarif etmem imkansız.Bilmiyorum belki bir 5 yıl sonra bu istekliliğim olmayacak belki daha da fazla çoğalacak,herkesin de anlamasını beklemiyorum ama bu gerçekten benim için tarif edilemez bir mutlulukdu.Herhalde kilolarca çikolata yesem bu kadar endorfini salgılayamazdım :P
 
 
''Mblaq İstanbul'u gezerken..
iç ses:ayy yerim ya ben sizi :))''
 
İlk öncelikle konser hakkında ki şok olma durumlarımdan bahsedeyim.Ben bazı sebeplerden dolayı vip değil gold bilet almıştım.Yani oturmalı bölümlerdeydim.Bu bazı sebeplerden biri Mblaq'in bir kaç gruptan sonra çıkma beklentisiydi.O zamana kadar enerjim kalmaz diye tahmin ediyordum.Fakat bir de ne görelim MBLAQ birinci sırada çıktı :S Nasıl yani yaa? deyip hönk diye kaldık.Miss a sahneye çıktığında kimse şarkı sözlerini bilmediğinden tempo bile tutamadılar.Mblaq'in en basit bir şarkısı bile tezahürat aldı ve salon cidden coştu.Ailee de Türkçe şarkı söylemesine rağmen o kadar tezahürat almadığına şahit oldum ama Mblaq'in ilk sırada sahneye çıkması da neydi öyle? Bunlarında mı gerisindeydi yani şaştım kaldım hala da anlam verememekteyim.
 
İkinci bir şok dalgası ise Mblaq'in en çok tutan şarkısı diye söyleyebileceğimiz This is war'ı söylememesi...Ne kadar imkansız canım illa söylerler dedimse de ilk olarak Mona Lisa, sonra y(why),Oh yeah ve smoky girl'ü söylediler.O kadar da hayal ediyordum.Çonçeniyaaaa...kopçeniyaaa.... diye tezahürat yapmayı.Bence bunun bir sebebi var ki o da seçtikleri bütün müziklerin hareketli olması.This is war belki biraz daha düşük tempoda kalıyordu..Neyse artık yapacak bir şey yok dedim kendime.Ama konserde ki en büyük hayal kırıklığımdı kendisi.
 
Üçüncü hayal kırıklığı,daha önce de izleyici yorumları da okuduğumdan,kendimde az çok programlardan vs.tahmin ediyordum.Mblaq üyelerinden G.o ve belki biraz da Seung ho hariç diğerlerinin soğuk olmasıydı ya da şöyle demeliyim hayranlarına karşı eşit şekilde ve beklenilen kadar bir sıcaklık yoktu.Şöyle ki Lee Joon,Mir ve Thunder sürekli vip kısmıyla ilgilendiler.Gold kısmına baktıklarını nadir hatırlıyorum.Hani tamam anlıyorum onlar bastı parayı ama bizde orada beleşine durmadık yani.
Thunder genel anlamıyla soğuk duruyordu.viplerin ellerini tuttu onlara güldü ama genelde suratı asıktı.Mir,kendi grup üyeleriyle değilde başka grupların yanına gidip durdu.Hayranlara değil de daha çok sahnede ki ünlülerle takıldı.Kendi kendine dans etti falan.Lee joon ise, ahhhhh lee joon sana karşı bir zaafım var ama niye böyle yaptın bebişim?.Bir kaldıraydın kafanı bakaydın goldlara da.Yine de Lee joon'u diğerleri gibi niteleyemicem.Çünkü o suratındaki sürekli gülümseme ifadesi hiç silinmedi.Hayranlarından gelen kolyeyi hemen aldı taktı falan.Nasıl kıskandım :/
 
Gelelim belki sizin için anlamsız ama benim için çok anlamlı olan birşeye;
 
 
Burda G.o'nun el salladığı hedef noktasında biz vardık :D
 Bir ara bizim olduğumuz grubu ,tanımamama rağmen ve A+ olmamalarına rağmen,bizzat örgütleyip ciiiiiiiooooooooo diye çığırınca sanırım kayıtsız kalamadı:P Ama g.o sadece bununla sınırla kalmadı.Bizim olduğumuz tarafı sürekli kontrol etti.Sanırım Mblaq tutkunluğumuzun farkına vardı ve kaç kere göz göze geldiğimize yemin edebilirim(Duygusal anlamda ya da abartarak anlattığımı düşünmeyin ya.Cidden öyle oldu ama :P) Salondaki diğer hayranlarına da tabi aynı şekilde.Hani G.o'nun mükemmel sesinin farkındaydım zaten ama bu hareketiyle gözümde daha da yükseldi.
 
Olduğum bölümü örgütlediğimden bahsetmiştim bütün grup üyelerine yaptık bunu.Seung ho da mesela bizim olduğumuz tarafa el salladı.Goldlar da gözünden kaçmadı yani ama G.o kadar değildi :)
Bir kore tv  kanalı bu özenimizi görmüş olacak ki konser sırasında geldi bizi çekti :D Ahh manyak gibi gözüken bir Mblaq hayranı görürseniz kınamayın beni.O güne has birşeydi :P
 
Genel anlamda gözüme batan şeylerdi bunlar ama yine de Mblaq hakkında''ayy bana bir hayyyy bile demedi'' diyemeyeceğim :) Hala bir A+'ım ve müziklerini de seve seve dinleyeceğim.Sadece 4 şarkı yetmedi bana keşke özel bir Mblaq konseri olsa :((
 
 
Bu da konser başlamadan çektiğim doğru düzgün çıkan tek fotoğrafım herhalde.Işıklardan dolayı sanırım bir türlü netleştirmedi görüntüyü
 
Bu kadar şok oldumda güzel tarafları da hiç mi yoktu? Tabi ki vardı :)
Mesela postun başındaki Mblaq'in ''En güzel İstanbul.Sizleri çok seviyoruz''pankartı açması.Çatlaklar ilk önce açarken ters açtılar.O korelilerin abartılı çıkardıkları sesleri çıkarıp düzelttiler haha :D Sonra salonda bir çığlık koptu :))
Super Junior'dan Donghae Türk bayrağını öptü,sırtına aldı.Sahnede öyle bir gezindi :) Bir ara hayranlarının kameralarını alıp sahnede çekim yaptı.Yok böyle bir tatlılık :)) Super Junior'un hepsi böyleydi.Adamların neden o kadar hayranları oldukları belli :)
Ailee 'Üsküdar'a giderken''i Türkçe olarak söyledi ve sesi harikaydı.Ailee'yi ilk başta tanımıyordum.Ama g.o'nun onun klibinde oynadığını görünce keşfettim.Gerçekten yetenek akıyor kadından :)
F.t Island'den Hong ki bütün hayranlarını coşturdu :) ona atılan balonları geri attı falan.You are beatiful'un çeremisi olarak bir ara acayip severdim o köpeğine çolllliiiiii (aslında jolie)dediğini de hiç unutmam :)) Hala da seviyorum kendisini.Hiç yerinde duramadı sahnede zaten :))
Miss A çok tatlıydılar ya kebaptan bahsetmeye çalıştılar.Ama debak gibi bir şey dediler ve kimse anlamamıştı.Canlarım ya :)
Beastteki hatırladığım tek şey ''beautiful night'' şarkısıyla kopardılar herkesi :)
 
Sonrasında gruplar İstanbul'u gezip bir sürü fotoğraflar eklediler:) Sevdiler bence burayı ya.İnşallah hepsi arayı çok açmadan bir daha gelirler.
 
 Bu postta MBLAQ manyaklığım yüzünden dolayı çoğunlukla onlardan bahsettim.Affola!
 
 
Sağlıcakla kalın :)
 
 
 
 
 
 
 


2 Eylül 2013 Pazartesi

Kendimi aştım:Nail Art,Heart Cookies~


Herkese merhaba!
Nasılsınız görüşmeyeli? Bu sıralar ben de bir oraya bir buraya koşuşturup duruyorum ve bu koşuşturma bitecek gibi gözükmüyor. Umarım onu da başka bir postta uzun uzadıya anlatabilirim.

Öncelikle belirteyim ben resim çizmeyi çok severim.Her türlü sevimli şeye ilgim vardır.Bu koşuşturma dönemi öncesinde evde can sıkıntısından ne yapacağımı şaşırmışken tırnaklarımı boyamak geldi aklıma.Hem de öyle basitcene değil.Şekilli mekilli,allı güllü birşeyler :) Yalnız şunu söyleyeyim hayatı boyunca manikür yaptırmamış,eline hayatı boyunca sürdüğü oje bir elin parmaklarını geçmeyen biriyim ben :)) Evde can sıkıntısının sonucu da bu oldu:


Anlayacağınız kendimi aştım :)
Nette dolaşırken sürekli süslenmiş tırnaklara rastgeliyordum ama aklımın ucundan geçmemişti bir gün deneyeceğim ve sonuç olarak tek kelimeyle ba-yıl-dım! :)
 
Bunların bir adı var tabi ki..Nail art olarak geçiyor yani Tırnak süsleme sanatı..Her türlü şekillisi yapılabiliyor.Ben küçük küçük kalpler yapmak istedim.Şunu da belirteyim bu tasarım bana ait.Yani renkler olsun,şekiller olsun aklıma estiği gibi yaptım.Adını da heart cookies koydum :)  Ayrıca yapımı o kadar basit ki bu postta anlatacağım hepsini hatta küçük bir videoda olacak :)
 
1.adım:Tırnaklarımıza manikür yapıyoruz.(Ben tırnaklarımı hep düz bir şekilde kestiğim için ihtiyaç duymadım fazla.Bu aşama kendi çapımda düzeltebildiğim kadar düzelterek geçti.Demiştim aram yok diye :))
 
2.adım:Ben bir elde farklı renkler denemeyi tercih ettim.İşaret,yüzük ve serçe parmağımı gül kurusuna diğer tırnaklarımı ise kahverengiye boyadım(Işık dolayısıyla siyah gibi çıkmış.).Sonrasında kurumasını bekledim.
 
3.adım:Bir tane tel tokaya ihiyaç duyuyoruz bu noktada.Ojelerden çok az bir parça kullanmadığınız bir tabak ya da konserve kapağı tarzında birşeye aktarıyoruz ve tel tokanın ucuna banıp kalp şekilleri yapıyoruz.Baş parmağıma tek kalp yaptım.Serçe parmağıma da düz çizgiler yaptım.Onu da sadece fırçasıyla yaptım ama siz yine tel tokayla yapabilirsiniz.
 
4.adım:Parlatıcıyı sürüyoruz ve kurutuyoruz.İşte heart cookies hazır! :))
 
Gelelim kalp şekillerini tel tokayla nasıl yaptığıma.Onun içinde küçücük bir video hazırladım.Bloğuma koyduğum ilk video olacak bu :)
 
 
                                                                
 
 Arkadaki müzik ise Tunein Radyodan :) Bir çok kore kanalı var orada.Arada açıp dinliyorum :)
 
Tırnaklarımı en çok sevdiğim an kitap okurken oldu.Kitabı tutuğum için baş parmağım gözüme sürekli ilişti.Her baktığımda kocaman bir kalp gördüm.Mutlu oldum :) O sıralar ''senden önce ben'' okuyordum.Sanırım kapak tasarımından da ilham gelmiş olabilir bana :)
 
 
 
 
 Not:Benim kullandığım ojeler Golden Rose Paris 73 ve 115 numaralardı.
 
 
 
 
Mutlu haftalar :)