7 Ocak 2015 Çarşamba

Kore'deki ilk günüm-Taejongdae park


Merhaba :)
Güney Kore'ye nasıl gittiğimden ve ilk uçak yolculuğumdan bahsetmiştim.Okumak isterseniz buraya tıklayın.
Şimdi kaldığım yerden devam diyelim..

Uçaktan indikten sonra valizlerimizi aldık ve para değişimi yaptık.Para değişimi hakkında küçük bir bilgi vermem gerekirse,paramı Türkiye'de dolara çevirmiştim daha sonra Kore'ye vardığımızda ise kendi para birimleri olan ''won''a çevirdim.Yani liradan dolara,dolardan wona çevrilmiş oldu.Bu soru bana sorulmuştu belki merak edenleriz vardır.Aklınızda bulunsun :)

Benim size bu konuda tavsiyem para değişimini havaalanında yapmamanız.Çünkü normal döviz kurlarıyla hava alanında ki döviz kurları çok farklı oluyor ve tabi ki bu durum sizin aleyhinize oluyor.Mesela havaalanında 30-40 lira gibi bir paramı kestiler.Fakat Kore'de gezdiğimiz bir gün para değişimi yaptığımızda kuruşu kuruşuna o gün ki döviz kuruna göre vermişlerdi.Bizim o an başka bir fırsatımız olmadığı için hava alanında değiştirmek zorunda kaldık.


Hava alanında karşılaştığım ilk şey ise dizilerden (özellikle you are beautiful) aklımda kalan Dunkin donuts büfesi oldu :)


Bu donutlar çok şeker durmuyor mu ya? 
 Hava alanı fiyatlarına göre aslında fiyatları gayet iyiydi.Tabi ki kasiyer kıza domuz yağı olup olmadığını sorduk fakat pek bir emin olmayarak hayır yok (opsoyoo) dese de biz yinede pek bir güvenemedik.Şu kalpli olanlarda da aklım kalmıştı oysa ki :( Neyse netten biraz araştırma yaparım sakıncalı birşey yoksa daha karşıma çıkar nasıl olsa diye düşündüm hem pek aç hissetmiyordum kendimi zaten :)
Sonradan öğrendiğime göre Türkiyede de bu şirket faaliyet gösteriyormuş ama benim pek karşıma çıkmadı sanırım.





Bu fotoğraflar Incheon hava alanından..

Sonra ise ilk durağımız Busan için yola çıktık ve o yolculukta tamı tamına 6 saat sürdü.Yani 10 saat uçak yolculuğundan sonra bir de 6 saat otobüs yolculuğu yapmış olduk.İşin kötü tarafı uçakta hiç uyuyamamıştım.Bir de üstüne Taejongdae parkını gezince gün sonunda gelin yorgunluğumu siz düşünün :)

Bu arada biz Kore'nin bir ucundan bir ucuna otobüsle 6 saatte gittik.Hani Türkiye'de otobüs yolculuğunun 24 saat sürdüğü yerler var ya burada en uzak mesafe 6 saat :)

16 saat yolculuk yapmanın ardından uykulu ve yorgun bir şekilde Taejongdae parkına vardık.



        Bu yapıtın tam olarak ne olduğunu bilememekle birlikte komik bir şarkı çaldığını hatırlıyorum.Bir anıt ya da çevreyle ilgili bir yapı olabilir.Birde çöpleri çerçeveleyip asmışlardı.Doğayı koruyalım tarzında bir uyarı için sanırım :))
   


Oranın en keyifli yanı bu trenle yolculuktu sanırım.Yarım saate bir grup alıp parkın içini gezdirip tanıtıyorlardı.Ağaçların içinde olmasıyla ve Kore'ye varmış olmanın verdiği heyecanla sanırım yorgunluğumu hissetmedim.Yoksa yarım saat az uyusam düşüp bayılırım normalde.O zaman ki halimin başka açıklaması olamaz :)



Taejongdae parkında fotoğraftan çok video çekmişim.Bu son fotoğrafın görüntü kalitesi biraz düşük çünkü videodan çektim.Kusura bakmayın :) Birde hava biraz kötüydü.

Bu fotoğrafı eklememin bir amacı var.Çünkü havanın aydınlık olduğu zamanlarda bu noktadan Japonya'ya ait Tsushima adasını görebiliyormuşsunuz.Şu an fotoğrafta sadece öndeki adacık belli oluyor.O zaman rehberin bize söylediğine göre bizim olduğumuz noktadan Japonya'ya sadece bir buçuk saat varmış.

Taejongdae park hakkında kısaca edindiğim bilgiye göre bu alanın önemli olmasının nedeni bir kaç tane efsaneye dayanması..Onlardan biri dönemin inandığı tanrı ve tanrıçaların burada ki kayalara gelip dinlendiklerine inanıyorlarmış..Bir de kuraklık döneminde yağmur duası için halk buraya geliyormuş.Bu olay da zamanla ritüel hale geldiğinden bölgeyi önemli hale getirmiş..


Şimdilik bu kadar sanırım.Daha sonra Busan balık pazarı ve diğer gezdiğim,gördüğüm yerlerden bahsedeceğim..
Sizin de yazmamı istediğiniz,merak ettiğiniz bir soru varsa yorumlarda belirtirseniz sevinirim :)


Görüşmek üzere..













7 yorum:

  1. Başka Türklerde var mıydı ya da şöyle sorayım rehber Türk müydü ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz zaten oraya grup olarak gittiğimiz için gruptakiler Türk'tü :) İki tane rehber vardı.Bir tanesi Türk diğeri Koreli.Koreli olan rehber Türkçe biliyordu :)

      Sil
  2. çok güzelll :D Bende geziyormuşum gibi hissettim bi annn... lütfen çok geciktirmeden devamını yazz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yazarken okuyan herkes benimle birlikte gezmiş gibi hissetsin istiyorum ama fazla mı detaya giriyorum diye de düşünüyorum bir taraftan.Sıkıcı oluyormuş gibi geliyor sanki.Yazacağım devamını da inşallah kısa zamanda :)

      Sil
  3. ah o donuts dan yemək istədim.. amma sən də yeyə bilməmisən. :/ oxuduğum zaman özüm gedib gəzirəmmiş kimi hiss etdim. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şekerler cidden değil mi? :) Şüphelendiğim için yemek istemedim.Yediğim yemeklerle ilgili bir yazı hazırlayacağım.Takipte kal :)

      Sil